16 Eylül 2012 Pazar

Sarp'a Dair Ne Yapılacaksa Yapalım...

bir haftayı geçkin bi süredir facebookumu kapatmış ve yokluğunda kendisini hiç de aramamıştım..sırf kimin doğumgünü ne zaman amman arkadaşlarımın doğum gününü kaçırmamayayım telaşıyla tekrar açtım..sayfaları gezerken gamzesinde bin umut saçan kadın  Gamze'nin sayfasına sayfasına baktım..Bilindiği gibi dünyalar yakışıklısı Atakan'ın annesi Gamze Aktaş son bi kaç yıldır lösemi ile savaş veriyor..geçtiğimiz kış kendisini tanıdık,ilik beklediği o umutsuz günlerinde dualarımızı geri çevirmeyen rabbim aradığı iliği verdi ona...lakin Gamze hala uyum süresi içerisinde iyileşmeyi ve oğluna kavuşmayı bekliyor..enn en en kısa zamanda artık Atakan'ın kokusunda uyumasını tüm kalbimle diliyorum..

dediğim gibi  Gamze'nin  sayfasına bakarken bi başka acılı anneye rastladım..şu an bu yazıyı salya sümük yazıyorum..gecenin 2 buçuğu ve böğürerek ağlıyorum .

Bir ufacık tefecik oğlan varmış ..adı Sarp'mış..doğuştan Canavan diye bi hastalığa tutulmuş..Annesi olan dünyalar fedakarı kadın elinden geleni herşeyi canını dişine takarak yapmış,yapıyor da.. Sarp'ına bi site açmış...Sarp'a Dair ne varsa burda..Bihter Anne'nin bizlerden istediği şey Türkiye şartlarında Sağlık Bakanlığı'nca sağlanmayan ve Sarp'ın yaşamanı devam ettirmesi için eli kolu olacak araç gereçlerin temininde ona yardımcı olmamız..

Bundan 10 gün önce Kuzey diş ve boğazındaki enfeksiyon sebebiyle 39,5 dereceye kadar ulaşan  ateşle 3 gün geçirdi..Ömrümden ömür gitti..Soğukkanlı olmaya çalıştım ama 8 aydan beri ilk kez böyle bi rahatsızlık atlatmamız nedeniyle çok ama çok korktum..Şimdi düşünüyorum çok şükür allahıma geçti bitti..sırf o günlerimi düşündükçe Sarp ve annesi için bişeyler yapmak için deliriyorum şu an..

Sarp,dünyalar güzeli bir çocuk..Gülüşünde milyonlarca yaşam sevinci barındıran çocuk..
Öyle şanslı bir çocuksun ki , öyle bir annen var..Nice sarp kayaları aşmış Sarp'ı için..
Şimdi her dileyene,her ihtiyacı olana yaptığımız gibi senin için de elimizden geleni yapma zamanı..
Babannem bizi her yol edişinde "burnunuz kanamasın yavrum" der...Güler geçerdim,komik gelirdi bu söz..Şimdi düşündükçe Allah hiç bir anneye evladının burnunun kanamasını görmesin diye dua ediyorum..

Sizlerden istediğim linkleri olabildiğince paylaşmanız..bloğunuzda,facebook adresinizde,twitter'da..Sarp'ın ve Bihter Anne'nin sesini duyurana kadar elimizden geleni ardımıza koymayalım..
Hadi şimdi gittim ben,biraz daha ağlayıp ,çok daha fazla dua edeceğim..

11 Eylül 2012 Salı

tatilden döndük,özümüze döndük..

40 gün 40 gece süren Ordu tatilimizden sonunda -yoğun ısrarlar üzerine- döndük..
Bol oksijen,mavinin muhteşemliği,yeşiliğin binlerce tonu derken nasıl geçti günler anlamadan dönüverdik..Kuzey orda iyiden iyiye genleşti çoccum:D tavuğun fırtlatmasıyla soğumadan kaynatılıp yedirdiğim yumurtalar,missler gibi taze inek sütünden yapılan yoğurt ,dut ağaçlarının silkelenip kazan kazan kaynatılan pekmezler derken çocuk oldu bi toraman..şükür ki bana bişey olmadı..gittiğim gibi gelerek Ordu tatili tarihimde bi ilke imza attım..
Günler çok güzel geçti yeni yeni şeylere merak sardım..İlerde sizlerle paylaşacam..Şimdilik birikim aşamasındayım..Ve çok yorgunummmm !

40 gün evde olmamanın verdiği "boş ev toz ev" sendromuna giren evimi tabiri caizse bok götürüyor..Kuzey Paşa'mın "yanıma gel beni bırakmavari"naralarından iş yapamadım,allahtan evimin direği geldi de sahip çıktı yavrum evladıma..ev domestos yüzü gördü..

yarına da son detayları yapıp keyfime bakmaya ve işlerimi yoluna koymaya başlayabilirim..
neyse çok uykum var..görüşmek üzre..;)