25 Aralık 2011 Pazar

allahımm işte her küçük sevimli bızdığın sonu bu oluyor...!!büyümek bazen ne itici olabiliyor.. :)

13 Aralık 2011 Salı

Görgüsüz Anne Adayı Modu



evet , bir eleştiri değil ama arkadaşlarımın "oğlum hamile kaldın senle bir biz de kaldık resmen" serzenişlerine cevaben yazıyorum bu yazıyı :)

tamam kabul ediyorum;bazen tamamen "görmemiş Gökçe'nin oğlu olmuş tutmuş çükünü koparmış sendromu" yaşıyorum..."Kuzey şunu yaptı Kuzey bunu yaptı..Kuzey tuttu fırlattı göbeğimi ezdi üstünü çiğnedi" diye diye bi hal oluyorum...ama ne yapayı arkadaş..daha doğmadan beni en çok güldüren varlık O...Daha karnımın içindeyken lafımı dinleyen,benle inatlaşan koca adam sanki..

iyyki varmış arkadaş..vallahi billahi..ömrümce gerçekleştirdiğim enn güzel varlık...

neyse velhasıl kelam son 1.5 ayın içindeyim..fena korkuyorum aslında doğumdan ...ama yiğitliğe bok sürdürmemek adına pek lafını etmiyorum..biz kiii yıllarca sabah sabah seda sayan'la büyümüş insanız..biz kiii r'lerin üstüne basa basa konuşup erkek fatma imajı sergilemişiz..şimdi mi korkacaz..milyonlarca kadın nasıl doğurmuş diye diye kendim bi güzel motive ediyorum..ee çok fazla beceremediğim için konuyu fazla kurcalamamaya karar aldım :D daha çok oğlum doğduğunda geçireceğim uykusuz geceleri ve gündüzleri,boklu bezini değiştirme maratonlarını,biraz daha büyüyüp yürümeye başladığında nasıl bi iple belime bağlayıp fazla uzaklaşmaması gerektiğini,her gördüğü oyuncağı istemesin diye reklamları değiştirme tekniklerini,ne bileyip işte bunları düşünüp önlem almak adına komplo teorileri düşünüyorum :)

güzel kokusuna gömülüp,hayatın bana verdiği en güzel hediye olduğu düşüncesine batıp bunları gözardı edemem ya !! azcık da gerçekçi olmak lazım ..di mi??





20 Kasım 2011 Pazar

dün yoğun bi hastane maratonu yaşadık...Kuzey'imin gidişatı benim enlemesine gidişatım ve bissürü şey için yine tetkikler yapıldı..son zamanlardaki şiddetli ağrılarım sebebiyle erken doğum riski olabileceğini söyleyince doktor baya bi 3,5 attım 2 gündür..neyse ki dün yapılan tetkiklerle çok da bişey olmadığı sonucuna ulaşıp derriiiinnn bir oh çektim...
hastane kafeteryasında evliliğimizin  ilk dönümünüğ kutlamamız yanımıza kar kaldı :)) ama oğlum için heeeeerşeye değer bea!!!
hele ki bi şey takıyorlar göbeğe ağrıları ölçmek için nts 'ye girdiğimde zibidi oğlumun hareketlerinden kalp atışlarının bile ölçülememesi beni benden aldı...çoccuum bi dakka bile durmuyor..ki umuyorum 2 ay daha böyle kıpır kıpır olup  doğduğunda yorularak bana fazla eziyet etmez :D
neyseeeeeee,
Kuzey'imin odasına girişmek için ne zamandır bi nefeslik vakit bekliyordum ki elde ettim ve geçen hafta  olaya el attım..ve konsept olarak rengarenk bir oda yapmaya başladım..ilk 2 yıl zaten yanımda yatacağından dahaca bebek odası olayına girmedim..ama hem ben biraz kafamı dinlerim,hem dersimi çalışırım,hem kendime hobi odası diye vakit geçiririm diye diye hem kendime hem oğluma oda yapıyorum:D ayrıntıları daha sonra paylaşıcam.. şu an sehpanın üzerinde duran laptopa eğilirken karnıma çok yükleniyor ve rahatsız oluyorum :) daha geniş ve rahat bir  yazma alanında sizlere sunacam...
tamam o zaman hadi görüşürüz...kendinize iyi bakın...

3 Kasım 2011 Perşembe

huaahuaahhuuuuu

uzzuun zaman olmuş bişiler karalamayalı...internetim bugün itibariyle yeni evimde faaliyete geçtiği için artık bool bol yazma çabalarıma karşılık alacak bi blog olacak buralar..;)


 ev bul,temizle,taşın,yerleş,düzenle...derken sonunda kçımın üstüne oturabildim..o kadar yorgunum ki tahmin bile edemezsiniz..evin derdiyle Kuzeycik de büyüyüverdi resmen farkedemedim..bebecağız tekme yumruk böğrümü dele dele bi hal oldu.."annem artık otur bi..bi dinlen" demeye getiriyor farkındaıym..çoooocccuğmu dinleyecem artık,ve son 2.5 ayımızı evde "yan gel Osman heryer bostan"modunda  geçirecem..bu arada hobilerime sarcam,kpss'ye çalışcam,aldığım bi dolu kitabı okuycam,dizilerimi takip edecemmm...yani bi  yavru ayı gibi,bi karınca gibi..ne biliyimm ne var başka kış uykusunavurgungillerden?? işte öyle kış uykusuna yatacam ben..evet !!!

3 Ekim 2011 Pazartesi

İOMK (insan olması meçhul kişilik)

Ben artık kabullendim..sanırım sosyofobik olma yolunda ilerliyorum..sosyofobikten ziyade,aslında ortamlardaki mal çoğunluğundan dolayı fazla geriliyorum ve artık dışarı çıkmak istemiyorum..çünkü eve her dönüşümde beynim tepişen filler ve zarar gören çimenler hesabı tüm ruh sağlığım kayıplara karışıyor..
dün,güneşli  cumartesiyi arkadaşımla beraber dışarda geçirelim derdiyle,çıktık dolaştık ,minik ufak ev gereçleri aldık vs derken,geri dönme vaktinde yola koyulduk.. mükkemmel araba kullanan hatunumla gayet güzel ilerlerken bi kavşaktan geçiyorduk ki; o Allahın cezası manzarayla karşılaştım..Bi adam düşünün aa dostlar ki kendisi %99 baba...motorsiklet üzerinde kırmızı ışıkta durmuş ki biz geçtikten sonra sıra ona geçecek..evet;bi adam düşünün motorsiklet üzerinde sağ eliyle motorun direksiyonunu tutuyor,sol eliyle de kucakladığı taş çatlasın 1.5 yaşındaki bebeği...biz arkadaşımla şokkk !!! o manzarayı görmemle beynime giren sancıyı anlatamam..ha bu arada bilmeyenler için Antalya trafiğini de anlaatamam zira yaşaamanız lazım..ama trafikteki cehaleti,düzensiliği ve haftada en az bir kez motor kazası olduğunu hayal ederseniz anlayabilirsiniz sanırım neden kastettiğimi..(bu sadece benim görüşüm değili araç kullanan bi çok tanıdığımın da düşüncesi bu yönde

velhasıl keelaaaam;sadede gelelim.. bu adam nasıl bir  "baba" ki ,1,5 yaşındaki evladını böyle bi trafiğe kurban vermeye hazır ve nazır bekliyor..bu adam nasıl bi "adam" ki bu kadar kendisine bahşedilen o yüce güven duygusunu böyle yerlere düşürebiliyor..bu adam nasıl bir "insan" ki  bu kadar sorumsuz, bu kadar cahil ,bu kadar ...aaayhhh kelime bulamıyorumm artık.!!!!!!!!! bir hayvanın bile yavrusunu korumak için nasıl mücadele ettiğini gördükçe böle insanları gördükçe hayvanlara hakkaten daha da bağlanıyorum...

çok sinirliyim dostlar..o an gözümün önüne geldikçe deliriyorum..kendi evladı olup olmaması önemli değil..yani baba olup olmaması da,ama bi insan olarak 1,5 yaşlarındaki bi sabinin yaşam hakkıyla bu denli oynaması insan olup olmadığı ile ilgili şüphelerimi arttırıyor..

tamam çok sinirlendim ..ben bu kişiye küfür kıyamet saydırmadan burda bitireyim yazımı..

kendinize iyi bakın..sevdiklerinize daha da iyi bakın..

19 Eylül 2011 Pazartesi

bütün ev sahipleri evlerini emlakçıya hediye etmiş sanki..

yok arkadaş !!! kooocaa Antalya'da emlakçıdan olmayan bir tane kiralık ev yok..delircemm..bulduklarımda yaa bi ucunda ya da diğer ucunda..çok canım sıkılıyor günlerdir...taşınma stresini bi kenara bıraktım,hani bi ev bulsam zevk haline getirip toplanacam bir yandan da..ama yok ..ev yok ..!! olanın da ev sahipleri uçmuş maşallah tutamıyoruz paçalarından.. arkadaşıım ben zaten bu şehirden nefret ediyorum,burda yaşamak istemiyorum;İzmir'e dönmek için kuduruyorum,mucizelere duacı halde dolaşıyorum...bi dee zoraki yaşadığım şu şehirde bana eşşek yüküylen kira diyorlar..vallahi döverim artık sizi..vallahi yolarım saçınızı başınızıı !!bi kendinize gelin bi beni delirtmeyin..ev sahibiysen ev sahipliğini bil arkadaşım,emlakçıysan emlakçılığını..
hele hele sen emlakçı..!!ulan zaten zengin olsam ev alırım sana mı kaldım ben evi tutuyom bi de bi fazla kirayı da sana veriyorum..ev sahibi versin sana onu..benim gibi kiracı bulmuş bi de üstüne versin 1 aylık kirayı !!!
hadi bunu da geçtim...haftalardır sahibinden.com'da harıl harıl ev bakarken lan zaaten adı üstüne "sahibinden.com" neden hiç bi evin sahibi yok orda????? nerdesiniz olumm?? emlakçıya mı hibe ettiniz yoksa evlerinizi..siteye bak yaa...daha adresten başladı bizi yemeye..yazıkk çok yazıkk !! bissürü heveslendiğim evin altında emlakçıdan yazısını gördüğüm an uğradığım hayalkırıklığıyla gururumla oynuyorsunuz...
yazık değil mi bana?? aldığınız ahlarımla size yazık değil mi? neden böyle olmak zorundasınız? dünya neden böyle.??
yemeğim yanmıcak olsa daha çook yazardım da...neysee,öptüm by

17 Eylül 2011 Cumartesi

sıkça rastlaştığımız insan türleri ve allah onların cezasını versin..

bugünkü yazımda size son zamanlarda oturup  (ki genelde otururum ben uyuşuğum,B12 eksikliğindenmiş-yada bunu bahane etmek işime geliyo :P )  üzerinde sıkça  düşündüğüm bişeyden bahsetmek istiyorum...insan türleri...

"insanoğlu türlü türlü.. bi o türlü,bi bu türlü"  diye veciz bi söz de buldum hatta ama pek paylaşmıyorum sosyal medyada.. velhasıl kelam sadede gelelim;

sıkma canını,hallederiz canımcılar ; bu tip insan evlatlarından eskaza bişey istemeye kalkarsanız,büyük bi iştahla sorunun çözümün kendisinde olduğu imajını vererek anlık umut pazarlaması yaparlar size..bi heveslenir bi mutlanırsanız..sonra bikaç zaman geçer arar sorarsınız "abi nooldu o iş?" " ha canımm ilgilenemedim" " ah tatlım unuttmuşummm !" " bebeğim neden hatırlatmadın" kuzum o iş olcak gibi değil" vs vs gibi bahanelerle sizin o günlerce hevesle akıttığınız salyalarınızı toplayıp sokar ağzınıza..
hatta bu tip insanlar bazen de;kendilerine dert yanmanız esnasında derdinizden etkilenip üstünüze vazife olmadan bile "ben hallederim" sözüyle size umut verirler..ama o iş orda başlar ve biter..hiç bişeyi halledemezler..çünkü sonrasında çok da tınlamazlar olayı.. allah böyle insanları davul etsin..!

siz onlar için kçınızı yırtarken, hiiç oralı olmayanlar; bu kişilikleri bi örnekle açıklamak istiyorum...
misal; arkadaşınız olan bu şahıs sizden kendisine bi iş bulmanızı , zorda olduğunu hatta çook zorda olduğunu büyük bi üzüntüyle anlatır..siz de dayanamayıp hemen kolları sıvar,eşe dosta,hatta sadece selam sabah verdiğiniz adama boynunuzu büker , o arkadaşınız için iş dilenirsiniz..ve bulursunuz..sonra müjdeyi vermek için arkadaşınızı ararsınız..siz o kadar heyecanlısınızdır ki sanki kendiniz 2000 tl+ssk+yol+prim'li işi kapmış gibi kıçınız tavana vurur,lakin karşınızdaki dümdükte hiç bi heyecan kıpırtısı görmezsiniz...hatta dümbük öyle bi dümbüktür,ki kendine bi iş bulmuş ve size söylememiştir bile..siz onun derdiyle yana yakıla efkarlı günler geçirirken kendisi meğer götü yaymış,sefa sürmektedir..şimdiii bu dümbükzadeye ne dersiniz?? bişey diyemezsiniz,çünkü sinirinizi onun iş bulduğu sevinciyle örtersniz..siz de böylesi bi salaksınız işte.. ne diyim ne söyleyim canım kardeşim?!?!

erkek-kadın abazalığıyla dünyayı tınlamayan kişi insanları ; bu tarz insanların işi gücü ,derdi tasası , aşı suyu herşeyi uçkurdur..arkadaş muhabbetlerinde konu erkeklerdir(kadınlardır)..sosyal medyada iletileri hep aşk acısı,dönmeyen sevgili,bulunamayan beyaz atlı prens vs'dir..o gün gündeme düşen şehit haberi,seçim sonuçları,terörist saldırılar,ekonomik kriz hiç bişey ama hiççç birşey umurlarında değildir..sadece ve sadece sevgili bulmak için yanıp tutuşurlar..bu kişilerden kadın ırkı daha fenadır ne yalan söyleyim..! erkek olanlar yine arada futbol geyiği falan yapıp biraz daha konu dışına çıkabiliyorlar zira..lakin kadın olanı durmaksızın olayın içindeler...fenalar..sıkıcılar..mümkünse olmasınlar..

ne desen inanırcılar ; bunların saf mııııı,yoksa çok fena zeki olup,sizi mi saf yerine koyduklarını halaa yıllar geçti anlayamadım inanır mısınız?? yani bi bakıyorsun "bokumda boncuk buldum" dediğinde "aa hani nerde getir kolye yapalım" cevabıyla karışınıza çıkıyor ,ama aynı insan kişisi 2 gün sonra sizin sittin sene başaramayacağınız bi çakallıkla çok da farklı yerlerde olabiliyor..işte o zaman çok pis keklendiğinizin ayırdına varabiliyorsunuz..yani dediğim gibi cidden saf olan onlar mııııı,yoksa saflığa kanan siz misiniz,bu konuda kesin bi sonuca varamadı bilim adamları..

mallıklarıyla sizin yüzünüzü kızarırken hiç bi renk reaksiyonu göstermeyenciler, mesela bi ortamdasınız çok güzel bi muhabbet dönüyor..keyifler tavan,eğlence devam,şıkır şıkır bi muhabbetin ortasında,biri çıkıp öyle bi hareket yapıyor yada öyle bir şey söylüyor ki,alenen yüzüne "ne diyon alaahın malı?" da diyemediğin için kalıyorsun öyle..utanıyorsun..bişey diyemiyorsun..ve senle beraber tüm herkes -o mal hariç- aynı ruh haliyle "yer yarılsa da içine atlasak,mağmalara yola alsak" modunda...
bu duyguyu en çok da  televizyon izlerken yaşıyorum...misal ; flash tv Acı Umut'a katılıp,telefonun diğer ucundaki kocasına saydıran kadın..(saydırmak derken,örnek videoları yuğtup'ta bulabilirsiniz;) )
ya da ne bileyim Survivor Taner'in önlenemez mallıkları,üstün ırk Nihat Doğan'ın  vecizeleri,Banu Alkan'ın 90-60-90 ısrarı..o kadar çok örnek var ki..işte ben hep televizyonlarda sanıyordum böylelerini,meğerse çevremde de varmış hayat bunu da öğretti..

normalin dışında çok fazla insan örneği var aslında ...vurdumduymacılar,kodummuoturturumcular,bikulağımdangirerdiğerindençıkarcılar,işimegelirseciler...bunları da daha son işlicem..şu an bu insan kişilerine değinecek sinir sistemine sahip değilim...

görüşürüz yinee(ciyim ben)  kıpps ;)










15 Eylül 2011 Perşembe

Karmate

1 yılı aşkın bir süredir takip ettiğim bi grup...adamlar fena albüm yapmış..Kazım 'dan ve Volkan Konak'tan sonra  yine yeniden Karadeniz müziğini kulaklara  nakış gibi işleyen (oha resmen TRT spikeri gibi konuştum..) bu elemanları dinleyin derim..bakın yine diyorum.."dinleyin" ;)


Doğmamış Kuzey'ime Özür Mektubu

Merhaba Oğlum ,
sana bu mektubu uzun süre (3ây felan) önce yazmam gerekiyordu ama o zamanlar günde
5 posta kusma nöbetlerim olduğundan bunu beceremedimdi..şuan 18.haftanın içindesin
ve hala ağzımda garip bi tat bırakıyorsun..lakin o trake gibi vücudunu gördüğümden beri
seni öyle sevdim öylesine kabullendim ki,sebep olduğun tüm olumsuzluklara dimdik durabiliyorum.
aslında sana itiraf etmem gereken bir şey var;2 hafta önce doktor amcan erkek olduğunu açıkladığında
hastaneden ağlayarak çıkmıştım..çünkü ben erkek çocuğundan ziyade barbie bebek gibi giydirip
süsleyebileceğim bir kız evlada yoğunlaşmıştım..tamam hata benim..belki de sırf kendi bencilliğim
için,4 ay boyunca seni kızım diye sevip sana da bi kişilik çatışması yaşattım...affet beni
oğlum..valla üzgünüm..hele ki doktor amcan senin bi erkek olduğunu söylediğinde yaşlı gözlerle
"şu an kızı olacağını öğrenen Hürrem Sultan gibi hissediyorum kendimi doktor bey" dediğim için
bana ne desen haklısın..ayıp ettim..:(

velhasıl kelam ; seni kucağıma alacağım günü iple kuşakla;çelikten halatla çekiyorum Canım..
Cansınım..

sana biraz da varlığını ilk hissettiğim günden itibaren yaşadıklarımdan bahsedeyim oğluşum..
ilk öğrendiğimde elim ayağıma dolandı..napacamı şaşırdım..dünkü boktum,bugün nasıl anne olacam
diye bir korku kapladı içimi..hazır mıydım?? değil miydim??içimde zaten bi çocuk vardı senle beraber ikiz mi olurdu??
hep bunları düşündüm..gülme ve ağlama krizine aynı anda nasıl girilir bunu da öğrenmiş oldum..
hemen babana,teyzelerine,dayılarına haber ettim ki onlar da bi an önce sorumluluklarını bilsinlerdi..
merak etme annem;arkanda koca bi teyze ve dayı sürüsü var..çok şanslısın len ;)

neyse ..bikaç gün sonra seni görmeye gittik babanla..kalp atışlarını duyduğumuzda
yaşadığımız heyecanın tarifi yok...maşşallah at gibin 4 nalaydın...ki o zaman aslında erkek olacağını
hissetmiştim de,kız olcak diye iddialaşıp durmuştum..ki biliyor musun;ilk olarak sana
karnımı okşayıp "oğlum" demiştim...

sonra işte sağolasın yoğun baş dönmelerimi ve bulantılarımı armağan ettin bana...günde 5
kez klozeti öpecek kıvama getirdin beni..çubuk krakerle olan aşkım o zaman başladı işte...
ki kısa zamanda o kadar çok kıtırtı yaşadık ki çabuk tükettik bu aşkı ve artık onu da gördükçe,
klozete selam verir oldum..uzuun bi süre ne yemek ne içmek herşeyden tiksindim..inanır mısın babandan bile :)
yazık babacığının benden çektiklerini bi bilsen.. !!ömrüm boyu en tatlı en sempatik dönemlerimi yaşamadığım
kesindi ...

neyse;geldi geçti o günler..bundan sonra sefasını sürme dönemi diye kendimi avutuyorum açıkçası...
4 ay var gelmene...çok heyecanlıyım..çok meraklıyım..kime benziyeceksin,nasıl bi tipin olacak,vefalı mı olacaksın,
huylu mu huysuz mu olacaksın,kıskanç mı,bencil mi,dostcanlısı mı,annen baban gibi dost kazığı aşeren mi?
evet yavrum laf aramızda annen baban zamanında saflıkta salaklıkta sınırları zorlayan insanlardı..o raddelere gelmemen için duacınım ;)

ama herşeyden ve herşeyden önemlisi sağlıklı olman canımın herşeyi...en büyük duam...tek dileğim..
sen sağlığınla gel..dile annenden ne dilersen..(sana Spidermanlı donlar alcam söz..)


annen seni çok seviyor fetüscanım :)